Ürün
Yeni Bir Cihaz Medikal Alet Sterilizasyonunda Farklı Bir Dönemi Başlatabilir
01 Ekim 2018, Pt
Purdue Üniversitesi'nde geliştirilen yenilikçi cihaz, medikal araçları sterilize etmek için daha güvenli ve daha uygun maliyetli bir yaklaşım için DC gerilim soğuk plazma teknolojisini kullanıyor.
Purdue Üniversitesi araştırmacıları, tıbbi araçların sterilize etme yöntemlerini değiştirebilecek, soğuk plazma teknolojisini kullanan yeni bir cihaz geliştirdi.
Cihaz, geleneksel radyo frekansı veya DC gücü yerine saf doğru akım yüksek voltaj ile soğuk plazma üretiyor. Araştırmacılar, bu soğuk plazmanın sterilizasyon ve dezenfeksiyon alanlarında kullanılmak üzere yüksek bir potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.
Üniversitenin Havacılık ve Uzay Bilimleri bölümünde öğretim görevlisi olan Alexey Shashurin, öğrencisi Xingxing Wang ile birlikte geliştirdiği teknoloji için “Yüksek gerilimli DC teknolojisini, tıbbi araçları veya cihazları sterilize etmek için plazma patlamaları yaratmak üzere kullanıyoruz” diyor. Shashurin ayrıca bu ilginç ve benzersiz yaklaşımın, soğuk plazma üretiminde radyo frekansı voltajından veya DC güç yöntemlerinden çok daha güvenli ve daha ekonomik bir yöntem olduğunu belirtiyor.
RF voltajı veya DC güç yöntemleri, bazı tıbbi monitörler ve cihazlarla ilgili sorunlara yol açan ve hastaları riske sokan elektromanyetik girişime (EMI) neden olurken, DC gerilim soğuk plazma cihazı ise aksine, elektriksel olarak güvenli sistemin oluşturulmasını kolaylaştırıyor. Soğuk plazma teknolojisi, e-ışınları veya gama radyasyon sterilizasyon sistemlerine kıyasla çok daha basit ve uygun maliyetli bir sistem sunuyor.
Yöntemde daha fazla ekipman ve kurulum gerektiren geleneksel yüksek sıcaklık yaklaşımı yerine oda sıcaklığında sterilizasyon kullanılıyor. Plastik parçalar içerenler gibi bazı tıbbi aletler, yüksek sıcaklıklı sterilizasyon işlemlerinden geçemediğinden yöntem bu alanlarda da önemli bir avantaj sunuyor. Ayrıca, DC soğuk plazma teknolojisi, sterilizasyon maddesi olarak kimyasallar yerine havayı kullanarak daha ekonomik bir yaklaşım sunuyor.