Teknoloji & İnovasyon
İlaç Dünyasını Dönüştürecek 3 Yeni Teknoloji
01 Ekim 2018, Pt
Bilim ve teknolojideki büyük ilerlemeler, bilim insanlarının hastalıklarla ilgili araştırmaları yürütme şeklini de değiştiriyor ve gelecekte de tanı ve tedaviyi geliştirecek gibi görünüyor. Bu makalede ilaç/biyoteknoloji endüstrisinin yavaş yavaş da olsa benimsemeye başladığı üç yeni teknoloji tartışılıyor.
Kinjel Shah
Sağlık sektörü önemli değişiklikler dönemine giriyor. Yazılım ve yeni teknolojiler yavaş yavaş sanayide devrim yaratmaya başlıyor.
İlaç/biyoteknoloji şirketleri, farklılaşmış ve yüksek kaliteli ilaçları, aşıları ve tüketici sağlık ürünlerini mümkün olduğunca çok insana ulaştırmak için sürekli çaba gösteriyor.
Piyasaya başarılı bir ilaç sunmak için, bu şirketler araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine milyonlarca dolar ve uzun yıllar harcıyor. Bununla birlikte, birçok yeni ilaç adayı, çalışmalarda başarısız oluyor ve hastalara asla ulaşamıyor. Biyoteknoloji, tıbbi araştırmalar ve ilaçların keşfi önemli miktarda harcamanın gözden çıkarılmasını gerektiriyor. Bu nedenle, araştırma ortamının değişmesi çok önemlidir.
Bilim ve teknolojideki büyük ilerlemeler, bilim insanlarının hastalıklarla ilgili araştırmaları yürütme şeklini de değiştiriyor ve gelecekte tanı ve tedaviyi geliştirecek gibi görünüyor.
Burada, ilaç/biyoteknoloji endüstrisinin yavaş yavaş da olsa benimsemeye başladığı üç yeni teknolojiyi tartışacağız. Bunlar hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağlayarak sektörü dönüştürmeye hazırlanıyor.
Yapay Zeka ve Yapay Öğrenme
Yapay Zeka (Artificial Intelligence-AI), beşeri algılama süreçlerinin makineler, özellikle bilgisayar sistemleri tarafından simülasyonudur.
İlaç/biyoteknoloji şirketleri, veri tabanlarındaki büyük miktarda veri kalıplarını insanın yapamadığı şekillerde tanımlamak için yaptıkları analizde yapay zeka ve yapay öğrenme uygulamaktadır. Yapay zeka odaklı çözümler, ilaç/biyoteknoloji şirketlerinin uygun hasta popülasyonunu tanımlamasına, bazı çalışmalara olan ihtiyacı azaltmasına ya da ortadan kaldırmasına ve hatta bazı durumlarda sanal bir hastada sonuçları tahmin etmesine olanak tanımaktadır.
Son birkaç yıl içinde büyük ilaç/biyoteknoloji aktörleri ve yapay zeka tarafından yönetilen şirketler – özellikle start-up’lar – arasında, yeni biyolojik hedefler ve yapay zeka kullanan farmakoloji aktörleri için moleküller keşfetmek üzere çeşitli işbirlikleri oluşturulmuştur. Örneğin, geçtiğimiz yıl Glaxo, iki yabancı şirket ile işbirliği yapmıştır: yapay öğrenme konusunda uzman bir İngiliz şirketi olan Exscientia ve ilaç keşiflerini yapay zekanın yönlendirdiği ABD lideri bir firma olan Insilico Medicine.
Ayrıca, geçtiğimiz yıl, Roche’un ecza kolu olan Genentech, GNS Healthcare ile kanser ilaçlarının geliştirilmesinde, GNS’nin nedensel yapay öğrenim ve simülasyon yapay zeka platformu olan REFS’nin kullanılacağı bir araştırma ortaklığı kurdu. AstraZeneca, geçen yıl Boston merkezli BERG ile birlikte çalışarak, Parkinson hastalığı gibi nörolojik hastalıkları tedavi etmek için yeni hedefler ve terapötikler bulmak üzere yapay zeka kullandı.
J&J, Pfizer ve Novartis, yapay zeka çözümlerinden ve ilaç keşif uygulamalarından faydalanmak ve bu şirketlerin kanser araştırma çabalarını hızlandırmak üzere IBM'in Watson Sağlık Birimi ile işbirliği yapmaktadır.
Yapay zeka, biyoteknoloji endüstrisinde bir sonraki büyük teknoloji olarak lanse edilmiştir, çünkü yeni hayat kurtaran ilaçlar geliştirmek için harcanan zamanı ve maliyeti büyük ölçüde azaltabilir.
Potansiyel bir hastalık hedefinin belirlenmesi ve bir ilaç adayının bu hedefi tutturup tutturamayacağının test edilmesi için önemli miktarda zaman harcanır. Yapay zeka kullanımı ile ilaç tasarım zamanının 4-5 yıldan bir yıla indirilebileceği ve aynı zamanda maliyetlerin önemli ölçüde azaldığı tahmin edilmektedir.
Tüm bunlara rağmen yapay zekanın ilaç keşfi ve diğer amaçlar için biyoteknolojide kullanılması nispeten erken aşamalarda. Bu durumun 2025'te geniş çaplı kullanım ile değişeceği öngörülüyor.
3D Biyo-baskı
Üç boyutlu baskı veya 3D baskı, üç boyutlu bir nesne oluşturmak için bilgisayar kontrolü altında farklı malzemelerin kaynaştığı prototipleme teknolojisidir. İşlem için biyoloji/hücre ekleyin ve yeni bir teknik yaratın: 3D biyo-baskı. Bu yazıcılar, yaşayan insanlara implante edilmek üzere insan doku ve kaslarının yanında organ ve kemiklerin üretilmesinde kullanılır.
Ayrıca, aditif imalat olarak da bilinen 3D baskı teknolojisi, ilaç üretiminde, özellikle kişiselleştirilmiş ilaçlarda büyük yeniliklere öncülük ediyor. Geleneksel üretim sistemlerine kıyasla, 3D biyoyazıcılar yüksek üretim oranları, daha iyi hassasiyet ve doğruluk gibi avantajlar sunuyor ve malzeme israfını azaltarak maliyetleri de düşürüyor.
Farmasötik ilaç araştırma ve geliştirme konusunda hala yeni olmasına rağmen, 3D baskı, çoğunlukla diş implantları ve özel protez yapımı olmak üzere medikal cihaz sektöründe uzun yıllardan beri kullanılmakta.
Epilepsi tedavisinde kullanılan ilk reçeteli 3D baskı ilaç Spritam, 2015 yılında FDA tarafından onaylanmış ve 2016 yılında ABD'de piyasaya sürülmüştür. İlaç Aprecia Pharmaceuticals tarafından “Zip Dose” teknolojisi kullanılarak üretilmiştir.
3D baskının, ilaç imalatında devrim yaratacak büyük bir potansiyele sahip olması bekleniyor. 3D baskı, kişiselleştirilmiş dozajlarda veya farklı salım oranlarına sahip ilaç tabletleri basımında, ayrıca canlı doku basımında kullanılabilecek.
2016 yılında, Texas merkezli Nano3D BioSciences, AstraZeneca ile birlikte temel 3D hücre kültürü platformu manyetik 3D biyo-baskıyı kullanarak vasoaktivite için yeni bir test geliştirdi.
Glaxo ise 3D baskı ilaçlara yatırım yapıp yapmayacağına karar vermek için bir proje üzerinde çalışıyor.
Tıbbi Nesnelerin İnterneti (Internet of Medical Things-IoMT)
Tıbbi Nesnelerin İnterneti, hayati verileri gerçek zamanda sağlayan tıbbi cihazlar ve uygulamalar ile teknolojiyi bir araya getiriyor. Düzenli takip edilmesi gereken kronik hastalıklar, hastaların zamanında ve uygun tedavi almaları için etkin bir şekilde izlenebilir. Apple Watch, Fitbit ve Samsung S Health gibi giyilebilir cihazlar, kullanıcıların fitness ve sağlık hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olur.
Hastaların ve hekimlerin hastalıkları izlemesine ve takip etmesine yardımcı olmak için ilaç ve tıbbi cihaz firmalarının yeniliklere ve teknolojiye ayak uydurabilmeleri, sağlık hizmetlerinin geleceği olabilir.
Allied Market Research tarafından hazırlanan bir rapora göre, IoT sağlık pazarı 2021 yılına kadar dünya çapında 136 milyar dolara ulaşacak ve 2015-2021 yılları arasında % 12,5'lik büyüme oranına sahip olacak. bir oranla CAGR'ye kayıt olacak. Rapora göre bunun nedeni ise nesnelerin internetinin sağlık endüstrisini teslimat, uygun fiyat ve güvenilirlik açısından dönüştürme potansiyeline sahip olması.
Farmakoloji ve teknoloji şirketleri artık işi bir adım daha ileriye götürüyor ve diyabet gibi yaygınlaşan kronik ve yaşam tarzıyla ilişkili hastalıkları izleyebilecek cihazlar yapmak için işbirliği yapıyor.
Aslında bu alanda inovasyonun kapsamı – glikoz seviyelerini tespit edebilen kontakt lensler, kalori alımını izleyen cihazlar, çok çeşitli kronik hastalıkları tedavi edebilen biyoelektronik ilaçlar, robot destekli cerrahi – sonsuz.
Sonuç
Sağlık alanı bu gelişmekte olan teknolojilerle sıçramalar ve sınırlar içinde büyürken, bu durum gizlilik, veri koruma ve yönetişim konusundaki endişeleri de beraberinde getiriyor. Ayrıca, yapay zeka ve 3D biyo-baskı araştırma şirketlerinin çoğu, ilaç/biyoteknoloji şirketlerinin ihtiyatlı olmalarını gerektirecek şekilde başarılarını abartmaktadır. Bununla birlikte, bu yeni teknolojiler bol miktarda vaatte bulunuyor ve bunların düzgün bir şekilde yürütülmesi, bu alanda önemli bir koz olacaktır.
___________________________________
Yazının orijinaline buradan ulaşılabilir.