Endüstri
Medipol Üniversitesi Genetik Tanı Merkezi Dışa Bağımlılığı Bitirmeyi Hedefliyor
20 Mart 2018, Sa
Medipol Üniversitesi Genetik Tanı Merkezi, daha önce Türkiye’de yapılamayan ve yurtdışına gönderilmek zorunda kalınan pek çok genetik testi bünyesinde yaparak genetik tanıdaki dışa bağımlılığı bitirmeyi hedefliyor.
Türkiye’nin genetik araştırmalardaki dışa bağımlılığını azaltmak ve bu alandaki eksiklikleri gidermek amacıyla 2016 yılından itibaren “genetik analiz” hizmeti vermeye başlayan Medipol Üniversitesi bünyesinde kurulan Genetik Tanı Merkezi’nde kanser genetiğini anlayabilmek amacıyla likit-biyopsi, girişimsel olmayan doğum öncesi ileri düzey tarama testleri (NIPT); kardiyolojik, nörolojik ve multifaktoriyel genetik hastalıkların tanılarını koyabilmek amacıyla yeni nesil dizileme panelleri; tanısı konulamayan nadir genetik hastalıklar için ise klinik ekzom, tüm ekzom ve tüm genom dizileme çalışmaları yapılıyor.
Medipol Üniversitesi Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi’nden Prof. Dr. Hakan Cangül, Türkiye’de yılda yaklaşık 1,3 milyon canlı doğum olduğunu ve bu doğumların yaklaşık yüzde 2-3’ünün genetik hastalık ihtimalini düşündürebilecek anomaliler ile dünyaya geldiğini söyledi. Türkiye’nin anomalili doğum oranlarına bakıldığında dünyada önemli bir sıralamada olduğunu kaydeden Cangül, genetik tanı için ise hasta örneklerinin yüksek maliyetlerle yurtdışına gönderilmek zorunda kalındığını belirtti. Dr. Cangül Genetik Tanı Merkezi olarak hedeflerinin, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde genetik bilgilerin yurtdışına çıkmasını en aza indirmek ve yurtdışına hizmet veren bir merkez haline gelmek olduğunu ifade etti.
Öte yandan Medipol Üniversitesi ortaklığıyla yürütülecek olan Türkiye Genom Projesi, Türkiye’nin bütün coğrafi bölgelerinden toplanacak genomların incelenmesi sonucunda Türkiye’nin genetik profilini oluşturmayı hedefliyor. 10 bini sağlıklı bireylerden olmak üzere toplam 100 bin genomun inceleneceği proje, normal ve hastalığa sebep olan varyasyonların belirlenmesini sağlayarak genetik altyapılı hastalıklara tanı koyma sürecini hızlandırırken genetik alanında yapılacak yeni ilaç geliştirme, bireyselleştirilmiş tıp uygulamaları ve hedefe yönelik tedaviler için de zemin oluşturacak.