Endüstri
BİYOTEKNOLOJİ ALANINDAKİ LİSANSLAMA VE SÜREÇTEKİ TUZAKLAR
04 Nisan 2019, Pe
Laboratuvarlarda geçirilen uzun mesai ve çabaların sonucunda ortaya çıkan biyoteknolojik buluşlarlaelde edilen değerin karşılığını bulabilmesi için lisans sözleşmesi düzenlemeleri, üzerinde titizlikle durulması gereken bir konudur.Buna karşın ne yazık ki özellikle sektörün genç aktörleri, detaylı ve titizlikle hazırlanmış bir lisans sözleşmesi yerine; kısa ve standart sözleşmeleri tercih etme yolunu seçmektedir. Bu durum ise şirketlerin, lisans gelirlerinden mahrum kalması gibi tahmin edilemeyen ve istenmeyen durumlarla sonuçlanabilmektedir.
Biyoteknolojik bir ürünün lisanslanması pek çok yönüyle genel bir lisans anlaşmasıyla benzer özellikler gösterse de kritik olarak değerlendirilebilecek pek çok özelliğiyle hukuk perspektifinden özel olarak değerlendirilmeyi gerektirir.Biyoteknolojik buluşların lisanslandıktan sonra nihai bir ürün halini alması,çoğu zaman uzun yıllar ve ciddi bir yatırım sonucu gerçekleşmekte, sürecin uzun ve masraflı olması, lisans sahiplerini lisans ödemelerinden kurtulabilmek adına yaratıcı fikirler geliştirmeye teşvik edebilmektedir. Bu durum göz önünde bulundurularak, yapılacak lisans sözleşmesinin süreç dahilindekipotansiyel tehlikeleri öngörmesi ve gerekli tedbirlerle donanmış olması gerekir.
Aşağıda, sizler için, üzerinde durulması gereken birkaç noktaya değindik, ancak belirtmek gerekir ki bu yazı sadece genel bilgi vermek amaçlıdır ve biyoteknoloji lisans sözleşmelerinde aşağıda belirtilenler dışında göz önünde bulundurulması gereken daha pek çok husus vardır.
Bir örnekle açıklamak gerekirse; bir biyoteknolojik ürüngeliştirdinizve bu ürünü satılmak üzere başka bir şirkete lisansladınız. Lisansı alan şirket ise zaman içinde sizin buluşunuzu bir ürün olarak piyasaya sunmak yerine, bir hizmet geliştirmeyi tercih etti.Bir diğer deyişle satmaktansa, klinik hizmet sunarak hastanın tedavisini kurduğu kliniklerde gerçekleştirme yolunu seçti. Bu durumda sizin bu şirketle yaptığınız lisans sözleşmesinin, geliştirdiğiniz ürün temelinde sunulacak hizmetleri de kapsayacak şekilde dizayn edilmesi son derece önemli olacaktır.
Bir diğer önemli husus ise, sizin buluşunuz temelinde geliştirilecek türev ürünlerinde yapacağınız lisans sözleşmesinedâhil edilmesidir. Lisans verdiğiniz şirket birçok sebeple ürününüzü değiştirerek türev ürünler geliştirebilir. Bu sebeplerden bazıları iyi niyetli olmakla beraber, bazıları sizi lisans gelirlerinizden mahrum etmeye yönelik olabilir. Örneğin; lisanslı ürünün değiştirilmesi suretiyle yeni bir patent başvurusu yapılabilir ve bu yeni patentin, sizin lisansınızdan tamamen bağımsız olduğu iddia edilebilir. Bu noktada lisans sözleşmenizin, lisansladığınız ürün kaynaklı türev ürünleri de kapsaması, karşı tarafın buyöndeki teşebbüslerini ve hak sahipliğine ilişkin argümanlarını boşa çıkartacaktır.
Titizlikle düzenlenmesi gereken bir diğer konu ise alt-lisans düzenlemeleridir. Pek çok lisans sözleşmesinde alt-lisans kesin bir şekilde yasaklanırken, biyoteknolojik bir ürünün lisans sözleşmesi için bu konu, çoğu zaman kaçınılmaz bir şarttır. Bunun sebebi, biyoteknolojik bir buluşun uzun süreli ve yüksek yatırım gerektiren bir süreçten sonra ürün halini alabilmesidir.
Bir örnekle açıklamak gerekirse; bir üniversitenin biyoteknolojik bir ürünü üçüncü teknoloji hazırlık seviyesine kadar getirdiği ve bu ürünü küçük veya orta ölçekli bir şirkete lisansladığı durumu ele alalım. Ancak bu şirketin amacı, ürünü daha ileri teknolojik hazırlık seviyelerine getirip, kendi geliştirdiği fikri haklarla birlikte üniversiteden lisansladığı fikri hakları daha büyük bir şirkete satmak olabilir. Eğer alt-lisanslamanın tanımı geniş tutulmazsa, lisansı alan şirketin alt-lisanslamayı nasıl dizayn ettiğine göre alt-lisanslamadan almanız gereken pay alınamayabilecektir.
Bu konuların dikkatle ele alınması ve standart bir lisans sözleşmesinin bu noktaları vurgulayan uygun hukuki dayanaklarla genişletilmesi hem nihai ürünün satışı hem de satış sonrası gerçekleşebilecek ürün farklılaştırma-geliştirme ile elde edilecek hakların kayba uğramadan elde edilmesini sağlayacaktır. Ürün için harcanan zaman ve bütçenin karşılığının alınması ve ürünün gerçek değerini bulması açısından ciddi önem taşıyan bu haklar, uzmanlaşmış bir hukuki danışmanlıkla korunabilir.
ŞAFAK HERDEM