DONÖR KALP, KÖK HÜCRELERLE DONATILARAK BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN REDDİ ENGELLENECEK!

Her yıl dünya çapında 800.000 kişi, kalp probleminden dolayı nâkile ihtiyaç duyuyor. Fakat uygun donör bulmak çok zor. Aslında bunun sebebi yeterince kalp bağışlanmaması değil, kalbin biyolojik açıdan alıcıyla uyumlu olması gereksiniminden kaynaklanıyor. Hatta en yakın doku bulunsa bile, alıcının vücudu yeni kalbi yabancı olarak algılayıp saldırabiliyor. Bunu engellemek için vücudun bağışıklık sistemi ilaçlarla baskılanıyor. İşte bu durumu yok etmek için Dr.HaraldOTTliderliğindeki MGH ekibi; alıcının kendi hücresinden alınan örnekler üzerinde araştırmalara başladı.

MGH’nin yaklaşıma göre;donör kalbi tümüyle yeni materyallerle üretebiliyor. Çoğu organ gibi kalp de, kolajen fiberlerden oluşan bağlayıcı matriks içinde yaşayan hücrelerden oluşuyor. Bu yaşayan hücreler kanın pompalanmasını sağlasa da, konak vücutta bir immün reaksiyonu da yaratıyor. İşte bu yeni yöntemle; orijinal hücrelerkaldırılarak, yerine kolajenmatrikste kalan hücreler getiriliyor.Sonuç olarak yeni hücrelerin genetik olarak uygun olduğu düşünülürse, doku reddinin olasılığı düşüyor.

MGH’nin ve Dr.OTT’un2008’de geliştirdikleri yöntem sayesinde; organlardaki yaşayan hücreler deterjan çözeltisiyle temizlenmişti. Bu prosedürle geride kalan temel iskelet üzerinde yeni hücreler oluşturulmuştu. Bu yöntemle çalışan sıçan kalpleri ile böbrekleri, büyük hayvan kalpleri ile böbrekleri birleştirilmişti. Bir sonraki adım ise tam bir insan kalbi oluşturmaktı. İşte bu iPSC kök hücreleri ile sağlandı. iPSCler kullanılarak yapılan yeni metotta, cilt hücreleri mesajcı RNA ile yeniden programlanarak embriyonik hale geri döndürüldü.

Üretilen bu çok amaçlı kök hücreler, daha sonra istenilen hücreye dönüştürülebiliyor. Bu çalışmada da kalp kası hücreleri olan kardiyomiyositlere dönüştürüldü. MGH’a göre bu metot, hem verimli hem de klinik açıdan yeterli hücrenin üretilmesine imkân sağlıyor.

Beyin ölümü veya kalp hasarından dolayı ölen donörlerdenalınan hücreler, 73 insan kalbi üzerinde denendi. Hücrelerden arındırılmış sol ventriküler duvar üzerinde ince dilimler ile yeniden beslenerek, 15 mm. fiberlerle günler süren bir etkileşim başlattı. Sonrasında kalpler 14 günlüğüne MGH’ın otomatik biyoreaktörüne yerleştirildi. Özel bir çözelti içinde ventriküler basınç ve diğer stressörler sağlandı.

Araştırmacılar, kök hücrelerin eklendiği immatür kardiyak kas dokularının elektrik stimülasyonu ile aynı kalp dokuları gibi kasıldığını belirtiyor.

Ayrıntılarawww.massgeneral.org/News/pressrelease.aspx?id=1910 adresinden ulaşılabilir.