Endüstri
LABORATUVARDAKİ KİMYASALLARIN KORUMASI VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
26 Kasım 2019, Sa
Zararlı kimyasal maddelerin çevreye ve çalışma ortamına olumsuz etkilerini bilmek ve bu etkileri minimuma indirmek günümüzde büyük önem taşımaktadır.
ASLI KURAN AYDOĞAN
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YÜKSEK KİMYA ÖĞRETMENİ
LABORATUVARDAKİ KİMYASALLARIN KORUMASI VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Zararlı kimyasal maddelerin çevreye ve çalışma ortamına olumsuz etkilerini bilmek ve bu etkileri minimuma indirmek günümüzde büyük önem taşımaktadır.
“İş güvenliği” kelimesini sıkça duyduğumuz bu günlerde bir kimya laboratuvarında dikkat edilmesi gereken durumlara biraz göz atmak yerinde olacaktır. Konuyla ilgili alınması gereken zorunlu güvenlik önlemleri vardır.
İlk olarak laboratuvar da kullanılan kimyasalların bir listesini çıkartmak gereklidir. Liste çıkartılırken zararlı kimyasalların alfabetik sıraya uygun olmasına dikkat edilmelidir. Bununla beraber hizasındaki sütunlarda sembolleri, risk numaraları, güvenlik numaraları, ppm ve mg/m3 miktarlarına yer verilmelidir. Bir sonraki aşama olarak etiketlenme işlemine geçilmelidir. AB ülkelerinde tehlikeli maddelerin taşıdığı risklerin bu maddelerin etiketlenmesinde kullanılması gerekmektedir. Sıradaki işlem etiketlenen kimyasalların depolanmasıdır. Depolama işlemi kesinlikle alfabetik sıraya göre değil kimyasalın tehlike sınıfına göre yapılmalıdır. Örneğin; zehirli (T) ve çok zehirli (T+) kimyasallar ile patlayıcılar (E) ayrı kabinlere yerleştirilirken, kolay alev alan kimyasallar (F) da güneş ışınlarından korunacak biçimde diğer tutuşabilir malzemelerden mümkün olduğunca uzak olan yerlerde muhafaza edilmelidir.
Cam türü kolay kırılabilir ambalajlarda bulunan kimyasalların genellikle göz hizasının altındaki raflara yerleştirilmesinde fayda vardır. Deneylerin vazgeçilmezi olarak kabul edebileceğimiz asitler de yine alçak raflarda ya da asit kabinlerinde, geniş asit şişelerinde oksitleyici (0) ve çok kolay alevlenir maddelerden (F+) ayrı olarak muhafaza edilmelidir. Asitlerin, bazlardan ve aktif metallerden ayrı tutulması istenmeyen bir reaksiyonun engellenmesinde etkili olacaktır. Herhangi bir asit sızması halinde asit kontrol yastıkları ve ya asit nötralizatörleri kullanılmalıdır.
Deneylerde sıkça kullandığımız sülfürik asit, dikkat edilmezse ağır hasarlar ile sonuçlanan kazalara sebebiyet verebilir. En basitinden bir seyreltme işlemi sırasında bile suyu asite değil, asiti suya yavaş yavaş ilave etmek gereklidir. Aksi takdirde bir patlamayla karşılaşabiliriz. Kullandığımız su ise kesinlikle sıcak olmamalıdır.
Yanıcı maddeler depolanırken uygun emniyetli variller tercih edilmelidir. Bu variller paslandırıcı asitlerden ve oksitleyicilerden uzak tutulmalıdır. Oksitleyici maddelerin depolanması için serin ve kuru yerler tercih edilmelidir. Tutuşturucu maddelerden uzak tutulmalı; çinko, alkali metaller ve formik asit gibi indirgeyici ajanlardan ayrı muhafaza edilmelidir.
Deneylerde kullanılan kimyasallar çeker ocaklarda tartılmalı, numune alındıktan sonra kimyasalın bulunduğu şişenin ağzı hemen kapatılarak diğer maddeler ile etkileşiminin önüne geçilmelidir. Bu hem olası kazaları önleyecek hem de kimyasalların saflık derecesinin korunmasında bize yardımcı olacaktır.
Patlayıcı solventler diye nitelendirdiğimiz kolay alev alabilen çözücülerin laboratuarda saklanabilen miktarları 50 litreyi geçmemelidir. Bu maddeler depo edilirken belirtilen sıcaklıklarda ve havalandırmalı ortamlarda, ateşleme kaynaklarından uzakta bulundurulmalıdır.
Deneylerde kullanılan kimyasalların korunması ve uygun kullanılmasının yanında bulunduğumuz laboratuvarda uyulması gereken kurallarda vardır. Bu kurallara uymak olası tehlikeleri en aza indirecek ancak güvenliğimizi garantileyemeyecektir. Yapılacak ufak gibi görünen bir hata maddi ve manevi büyük zararlara yol açabileceği gibi sağlığımızı da olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle çalışma yapılacağı zaman konsantrasyon ve maksimum dikkat büyük ölçüde önem taşır.
Şimdi de uyulduğu takdirde bizi ve çevremizi koruyacak bu kurallara biraz göz atalım. Kişisel bakım bu kuralların başında gelmektedir. Deneyler yapılırken mutlaka uzun kollu önlük, kapalı ayakkabı, kimyasala uygun eldiven giyilmeli, laboratuvar gözlüğü takılmalı, saçlar uzun ise mutlaka toplanmalı ve üzerimizdeki aksesuarlar çalışmaya başlamadan önce çıkarılmalıdır. Ellerde açık yaralar varsa, eldiven gerekli bandajlama işlemi yapıldıktan sonra giyilmelidir. Çalışma tamamlandıktan sonra ise eller mutlaka bol su ile yıkanmalıdır. Düzgün yıkanmadığı takdirde deride tahrişe ve yiyeceklerle istemsizce vücuda alınıp ciddi rahatsızlıklara neden olabilir.
5727 Sayılı kanunla kapalı alanlarda sigara içmek kesinlikle yasaklanmıştır. Laboratuvarlarda da buna dikkat edilmesi şarttır. Özellikle karbonteraklorür ve kloroform gibi maddeler ile çalışılıyorsa, sigara bu maddelerin zehirlilik oranını da arttıracaktır.
Kimyasallar ile çalışma yapılan ortamlara yiyecek ve içecek ile girmek tehlikeli olduğu gibi yemekhanelerde ve laboratuvar dışında bulunan çalışma masalarında zararlı kimyasalları bulundurmak da oldukça sakıncalıdır. Uçucu ve yanıcı çözücülerin pillerin alev almasına sebep olabileceği için laboratuvar da cep telefonu kullanılmamalıdır.
Şayet laboratuvarda bulunan elektrikli bir aletin üzerine su dökülürse, hemen elektrik bağlantısı kesilip tekrar kullanmadan önce mutlaka kontrolü sağlanmalıdır. Yanıcı gazlar ile çalışmaların yapıldığı yerlerde gaz borularının sağlam olması ve fazla ısınmasına yol açmayacak şekilde yerleşiminin yapılması, kullanılmayan gaz vanalarının iyice kapatılması gereklidir. Bu kimyasallarla yapılan çalışmalar sırasında asla laboratuvar terk edilmemelidir. Ter edilirse anında müdahale gerektiren durumlarda geç kalınmış olacak ve tehlikenin büyümesine fırsat verilmiş olacaktır.
Çalışmalar sırasında kullanılan araçlar kesinlikle kirli bırakılmamalı; atıklar katı ve sıvı olarak, sıvı atıklar ise halojenli ve halojensiz olarak sınıflandırılmalıdır. Metal içerikli olanların ise paslanmalarını önlemek için nemli ortamlarda bulundurmamak gereklidir. Kimyasalların muhafaza edildiği yerler dayanıklı, kaymaz zeminler ve iyi drenajlı ortamlar olmalıdır. Yangın güvenliği önlemleri alınmış, uygun havalandırma sistemleri olan yerler tercih edilmelidir.
Laboratuvar kazaları genellikle kullanılan maddeler ve araçlar hakkındaki bilgi eksiğinin olması, aşırı kendine güven, dikkatsizlik, tehlike anındaki panik ve bu tehlikeyi yaratabilecek kimyasalların ortada bırakılması ile olumsuz fiziksel koşullardan kaynaklanır. Bu nedenle çalışmaya başlamadan önce kullanacağımız kimyasallar hakkında bilgi edinmemizin ve çalışmaya bu bilgiler ışığında devam etmemizin, sadece işimize konsantre olmamızın gerekli olduğunu düşünüyorum.