Endüstri
PLASENTADA RASTLANAN BAKTERİLER, LABORATUVAR KONTAMİNASYONUNA BAĞLI OLABİLİR
02 Ekim 2019, Ça
Yıllardır bilim insanları, insan rahminin steril olduğunu düşünmekteydi. Fakat Goffau ve arkadaşlarının yaptığı ve Nature Dergisi’nde yayınlanmış olan çalışmada; moleküler ve kültür tabanlı yöntemler kullanılarak, plasentanın nispeten küçük mikrobiyel bir topluluk içerdiğini göstererek bu durumun değiştiği ifade edilmiştir.
Plasentadaki sınırlı sayıdaki bakteri varlığını, doğum sırasındaki transfere ve laboratuvar kontaminasyonuna (kirliliğe) bağlamışlardır. Araştırmacılar, normal doğum yapan vajinadan veya sezeryan kısmından 537 plasentadan biyopsi almış ve alınan dokuyu pozitif kontrol olarak insanlarda bulunmayan Salmonellabongori bakterisi ile bulaştırmışlardır. Sezeryan kısmından toplanan örneklerin yaklaşık %5'inde grup B Streptococcus ve pozitif kontrolleri olan S. bongori'yi tespit etmişlerdir.
Çalışma sonucunda plasenta örneklerinin çoğunluğunda en bilinen patojen olan grup B Streptococcus hariç herhangi bir bakteri varlığına dair kanıta rastlanmamıştır. Elde edilen bakteri işaretlerinin hemen hemen hepsinin ise, doğum sırasında ya da laboratuvar reaktiflerinden kaynaklı bakteri DNA'sı bulaşması ile ilgili olduğu belirtilmiştir.
B grubu Streptococcusdışında kirletici olmayan işaretlere ise, doğum başlamadan önce toplanan örneklerin yaklaşık olarak %5'inde rastlanmıştır. Elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde, plasentadan kaynaklanan bakteri enfeksiyonunun erken doğum, küçük bebek doğumu gibi olumsuz gebelik sonuçlarının bir nedeni olmadığı ve insan plasentasının yerleşik bir mikrobiyomun olmadığı sonucunu göstermiştir.
Henüz çok yeni olan bu çalışmanın araştırmacıları, plasentadaki bakteri varlığı için bir kanıt bulamadıkları iddia etmekte; fakat bu alanda çalışan diğer araştırmacılar bu durumu halen sorgulamaktadır. Pensilvanya Üniversitesi’ndeki mikrobiyolog FredericBushman; araştırmacıların çok büyük bir örneklem kullandıklarını, kapsamlı analizler sonucunda elde ettikleri verilerin güvenilir olduğunu söyleyerek çalışmanın inandırıcılığını göstermiştir.
Mikrobiyolog KjerstiAagaard ise 2014 yılında plasenta mikrobiyotasını karakterize etmek için çalışma yapmıştır. Bu kadar az sayıda bulunan bakteriler için gözden kaçırılmış olabileceği ifadesini kullanmıştır. Bushman ve arkadaşlarının 2016 yılında yaptıkları bir araştırmada, plasental örneklerden gelen mikrobiyel işaretlerin laboratuvar kontaminasyonu ile meydana gelen işaretlerden ayırt edilemediğini belirtmiştir.
Brigham Kadın Hastanesi ve aynı zamanda Harvard Tıp Fakültesi’nde mikrobiyolog olan Andrew Onderdonk ise araştırmacıların yaptıkları işin son derece iyi olduğu fakat elde ettikleri sonuçlara katılmadığını belirtmiştir. Dr. Onderdonk’un çalışma arkadaşları da, aynı moleküler ve kültürel tabanlı teknikleri kullanarak erken doğmuş bebeklerin plasentalarındaki bakteri varlığını araştırmıştır. Dr. Onderdonk kendi çalışmalarından yola çıkarak, diğer araştırmacıların kirleticiler olarak gördükleri şeyin aslında kirleticiler olmadığını düşündüğünü söylemiştir.
UZMAN BİYOLOG SEDA YALÇINKAYA
Kaynaklar:
- Goffau, de C.,Lager, S., Sovio, U., Gaccioli, F., Cook, E., Peacock, S.J., Parkhill, J., D. Charnock-Jones, S., Gordon, Smith, G.C.S. 2019. Human placenta has nomicrobiome but can containpotentialpathogens. Nature.
- Olena, A. 2019. PlacentalMicrobiome’sExistenceChallenged. TheScienstist.