Endüstri
SABANCI ÜNİVERSİTESİ İLE MERCK ARASINDA 'BİYOTEKNOLOJİK' İŞ BİRLİĞİ
25 Temmuz 2019, Pe
Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Alman ilaç ve kimya şirketi Merck, biyoteknolojik ürün geliştirme alanında Türkiye’de önemli bir Ar-Ge ve uygulama birimini hayata geçirdi.
SABANCI ÜNİVERSİTESİ İLE MERCK ARASINDA 'BİYOTEKNOLOJİK' İŞ BİRLİĞİ
Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Alman ilaç ve kimya şirketi Merck, biyoteknolojik ürün geliştirme alanında Türkiye’de önemli bir Ar-Ge ve uygulama birimini hayata geçirdi.
Dünyanın en eski ilaç ve kimya şirketi olarak 351 yıl önce kurulan ve bugün önde gelen bilim ve teknoloji şirketleri arasında yer alan Merck tarafından SUNUM iş birliğinde hayata geçirilen SUNUM &MERCK Yaşam Bilimleri Uygulama Birimi'nin açılış töreni Sabancı Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
Törene Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, Merck Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü ŞehramZayer, SUNUM Yönetim Kurulu Başkanı Alpagut Kara, Merck Proses Çözümleri Avrupa Bölge Grup Başkanı RonBunschoten’in yanı sıra SUNUM Direktörü Fazilet Vardar Sukan, Sabancı Üniversitesi akademisyenleri, Merck üst düzey yöneticileri, kamu ve endüstrinin önemli kurum ve kuruluşları ile sektörden birçok kişi katıldı.
Sabancı Üniversitesi Rektörü Leblebici törende yaptığı konuşmada; Sabancı Üniversitesi’ndeki merkezlerin varlığı, yürütülen çalışmalar ve fakültelerle olan iş birliklerinin kendileri açısından daima öncelikli konular arasında yer aldığını belirtti.
Leblebici, "Bilginin ve teknolojinin geliştirilmesine sürdürülebilir katkı sağlamayı hedefleyen üniversitemiz, 'Birlikte Yaratmak ve Geliştirmek' misyonu çerçevesinde, sanayi ile yaptığı yerel ve uluslararası iş birlikleriyle gücüne güç katıyor. Bu ay açıklanan Times HigherEducation 2019 Dünya Üniversiteler Etki Sıralaması 'Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı' kategorisinde Türkiye’den sıralamaya giren üniversiteler arasında birinci olmamız, sanayi iş birliklerine verdiğimiz önemin bir göstergesi" diye konuştu.
"Sabancı Üniversitesi, bir mükemmeliyet ve cazibe merkezi olmaya devam edecek"
Bugün yine bu iş birliklerinin uluslararası boyutlarda devam etmesinin mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Leblebici, "Dünyanın en köklü şirketleri arasında yer alan Merck’in Sabancı Üniversitesi’nin altyapı ve insan gücüne olan güveni bizlere gurur veriyor. Mühendislik alanındaki Ar-Ge gücümüzü Merck ile birleştirerek sağlık ve tıp alanındaki bilimsel iş birliklerimize bir yenisini daha ekliyoruz" dedi.
SUNUM&MERCK Yaşam Bilimleri Uygulama Birimi’nin Türkiye’de yerleşik ilaç ve etken madde üreticilerinin eğitim ve geliştirme çalışmaları yapabilmeleri, ihtiyaç olan gelişmiş ve akademik tabanlı iş gücünün oluşturulmasına yönelik faaliyetlerin koordine edilebileceği bir birim olacağını belirten Leblebici; bu birimin sağlık ve tıp alanında öncü fikir ve buluşların kaynağı olacağına inandıklarını söyledi.
Bu iş birliğinin bir başka önemli çıktısının da Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Programı’ndan belirlenecek doktora öğrencilerine burs imkânı verilmesinin olacağına işaret eden Leblebici, "Öğretim üyelerimiz ve araştırmacılarımızın interdisipliner bir yaklaşımla sürdürdüğü çalışmalar ile Sabancı Üniversitesi, merkezleri ve fakülteleriyle bir mükemmeliyet ve cazibe merkezi olmaya devam edecek" ifadelerini kullandı.
"Biyoteknolojik ilaç üretimi yapan merkezlerin artacağını ön görüyoruz"
Merck Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü ŞehramZayer de 2019'da Türkiye’de 21. resmi kuruluş yılını kutlayan Merck’in ürünleri ile Türkiye’nin tanışmasının 1900’lü yılların başına kadar uzandığını hatırlattı.
Ülkeye değer katan projeler oluşturmaya odaklandıklarına işaret eden Zayer, "Biyoteknolojik ilaç araştırma ve geliştirme çalışmalarına katkı sağlayacak bu merkezin, ülkemizin saygın ve öncü üniversitelerinden Sabancı Üniversitesi ve SÜ Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ile iş birliği içinde açılışını gerçekleştirmekten büyük gurur duyuyoruz. Türkiye’nin 2023 vizyonu oldukça net bir şekilde sağlık alanında araştırma ve geliştirmeye odaklanmayı, yerli ve yabancı yatırımın katkılarıyla değer yaratan bir ekosistemin oluşmasını hedefliyor. Bu amaca ulaşmak için katkıda bulunmaktan Merck Türkiye olarak çok mutluyuz" şeklinde konuştu.
Bu çalışmaları gerçekleştirecek yetişmiş akademisyenlere olan ihtiyacın önemine değinen Zayer, şunları kaydetti; "Bu projenin ülkemize pek çok alanda katkıları olacak. Bu merkezde araştırmacılar biyoteknolojik ürün proses geliştirme, üretim ve saflaştırma üzerinde çalışabilecek. Ülkemizdeki biyoteknolojik ürün araştırma merkezlerinin, GMP (iyi üretim uygulamaları) sertifikası alması Merck’in sağlayacağı bilgi transferi sayesinde desteklenecek. Bunun sonucunda Türkiye’de biyoteknolojik ilaç üretimi yapan merkezlerin sayısının artacağını öngörüyoruz. Projenin en önemli katkılarından birisi de bu alanda hâlihazırda çalışmalar yapmakta olan çok değerli akademisyenler ile birlikte, araştırma ve geliştirme çalışmalarında yer alacak genç bilim insanlarının yetişmesine katkıda bulunmaktır".
Zayer, biyoteknolojik ilaçların geleneksel ilaçlara kıyasla çok daha kısa bir sürede daha az yan etkiyle tedavi imkânı sunabileceğini de aktardı.Türkiye'nin biyoteknolojik ilaç üretme potansiyeline de işaret eden Zayer, ilaç üretiminin zor ve sabır gerektiren bir süreç olduğunu belirterek; "Türkiye bu konuda yatırımlar yapmaya başladı, çaba göstermeye başladı ve ilerlemeler kaydediyor. Önümüzdeki yıllarda da bu adımların sonucunu göreceğiz" dedi.
"Gelişmiş ve akademik tabanlı iş gücüne ciddi bir katkı sağlayacak"
SUNUM Yönetim Kurulu Başkanı Alpagut Kara da SUNUM’un, araştırma altyapılarının desteklenmesine dair kanun kapsamında Türkiye’de yeterlilik kararı verilen 4 merkezden biri olduğunu; kuruluşundan bu yana olan birikimini öncelikli olarak nanomalzemeler, yaşam bilimleri, gıda, tarım, su, çevre ve enerji konularına yoğunlaştırdıklarını ifade etti.
SUNUM’un araştırma, eğitim ve inovasyon faaliyetlerinin merkezinde yer aldığını belirten Kara; ulusal ve uluslararası boyutta nitelikli araştırmacı kadrosu ve üniversite-sanayi arasındaki köprü vazifesi ile yükseköğretim kurumlarında faaliyet gösteren tematik araştırma merkezleri arasında örnek bir merkez olduklarını söyledi.
Kara, bu tür adımların Türkiye’nin gelişmiş ve akademik tabanlı iş gücüne de ciddi bir katkı sağlayacağını vurgulayarak şunları kaydetti; "Global Sağlık Hizmetleri ve Yaşam Bilimleri sektörünün öncü tedarikçilerinden biri olan Merck’ten aldığımız destek ve ev sahibi kuruluş olan Sabancı Üniversitesi’nin de geçmişten gelen gücünü ve yakın iş birliğini yanımızda hissederek anlaşmamızı imzaladık. SUNUM&MERCK Yaşam Bilimleri Uygulama Birimi bünyesinde sadece Türkiye’de biyoteknolojik ilaç ve etken madde araştırma ve geliştirme faaliyetleri yapılmayacak, eğitim faaliyetleri de gerçekleştirilerek doktora öğrencilerine burs verilecektir. Ayrıca bu birim sayesinde sektörün dikkati SUNUM üzerine yoğunlaşacak ve ülkemizin ihtiyacı olan gelişmiş ve akademik tabanlı iş gücüne de ciddi bir katkı sağlanacaktır".
Kara, iş birliğinin çok önemli bir üniversite-sanayi iş birliğini temsil ettiğini ve bu tür yabancı ortaklı iş birliklerinin Türkiye'nin hala bir cazibe merkezi olduğunu göstermesi açısından da anlamlı olduğunu söyledi.
Biyoteknolojik ürün proses geliştirme konusunda modern bir laboratuvar altyapısı kuruldu
Söz konusu iş birliği ile Türkiye, biyoteknolojik ürün proses geliştirme konusunda modern bir laboratuvar altyapısına kavuştu. Bu sayede, Türkiye'de biyoteknolojik ürünlerin araştırma ve geliştirmesine katkı sağlanıyor ve akademik tabanlı iş gücünün oluşturulması hedefleniyor. Biyoteknolojik ürünler, bir canlı hücresine ait genin diğer bir canlı hücresine naklini mümkün kılan "rekombinant DNA teknolojisi" sayesinde üretiliyor.
Bu teknoloji, vücudun kendi ürettiği doğal protein ve hormonların laboratuvar ortamında hücre kültürleri tarafından üretilmesini sağlıyor. Bu şekilde üretilen insan vücuduna uyumlu moleküller biyoteknolojik ürünler olarak adlandırılıyor.
Doktora öğrencilere burs imkânı
Verilen bilgiye göre, Türkiye’nin 2023 vizyonu kapsamında sağlık alanında yenilikçi ve ileri teknolojiyi kullanarak 23,3 milyar dolarlık bir değer oluşturmak hedefleniyor. Yol haritasında araştırma geliştirme yatırımlarının artırılması, yetişmiş insan kaynağının oluşturulması ve biyoteknolojik üretim merkezlerinin sayılarının çoğaltılması yer alıyor.
Proje sayesinde Türkiye’ye Merck’in sağladığı bilgi transferi ile "Türkiye'nin ilaç ve etken madde araştırma geliştirme alanında önemli merkezleri, üretim tesisleri ve yetişmiş akademisyenleri bulunan bir ülke olma" vizyonu destekleniyor.
İş birliği kapsamında; iki kurum tarafından ortak bir çalışma grubu oluşturulacak ve Sabancı Üniversitesi Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Programı’ndan belirlenecek doktora öğrencilerine burs imkânı sağlanacak.
Ayrıntılı bilgiye https://gazetesu.sabanciuniv.edu/adresinden ulaşılabilir.