Dosya
Gıda Sanayiinde Temizoda Çözümleri
31 Temmuz 2017, Pt
“Çeşitli eğilimler, gıda işlemede temizoda kullanımını artırmaktadır. Beslenme endişeleri, genel gıda kalitesine ve minimal işlenmiş gıdaların tüketimine olan vurgunun artmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda, katkı maddeleri ve koruyucuların kullanılmamasına yönelik güçlü bir tercih tüketiciler tarafından sergilenmektedir.”
Doç. Dr. Y. Birol SAYGI
Gıda sanayiinde, temizoda teknolojisi küçük ama istikrarlı bir şekilde büyümektedir. Temizodalar yaygın olarak mikroelektronik, farmasötik ve biyoteknoloji uygulamalarında görülmektedir. Fakat giderek gıda üreticileri, havadaki bulaşmayı kontrol etmek ve ürün raf ömrünü artırmak için temizoda teknolojisine yönelmektedir. Gıda endüstrisinde talep edilen temizodalar, partikül içeriğine göre yarıiletken veya steril farmasötik uygulamalardakinden daha az "temiz" nitelikte olmalarına karşın mikrobiyolojik açıdan üst seviyede korunum istemektedir. Gıda işlemede üretilen gıdaya göre talepler değişmektedir. Örneğin, gıda işlemede kuru (un ve unlu mamuller) ile ıslak (süt endüstrisi) işleme nedeni ile beklentiler farklıdır. Süt endüstrisinde bile, süt için gereksinimler genelde mikrobiyolojik etkinliğin daha yoğun olduğu yoğurt veya kültürlü sütten daha az olacaktır.
Gıda işlemcileri genellikle temizoda teknolojisini kullanmaktadır. Çünkü mikroorganizmaların proses alanlarının nemli koşullarında üreyebilecekleri ve gıda fabrikasında hava akımları ile taşınan kontaminantların yayılımına neden olabileceklerini bilmektedirler. Amaç, işlenmekte olan gıdanın hemen yakınında böyle bir mikrobiyolojik kirleticiden arındırılmış hava bulundurmak olacaktır. Bu, ısısal (sterilizasyon ve pastörizasyon) veya dondurma işlem aşamalarına olan ihtiyacı azaltabilir veya ortadan kaldırabilir ve daha iyi, daha taze bir gıda ürünün üretimine yol açabilir. Kirletilmiş ortamla olan hava değişiminin önlenemediği işlem adımları gıda maddelerinin mikroorganizma kontaminasyonu, raf ömrünün sınırlandırılması, tazeliği azaltmak ve azalan verime neden olabilir.
Çeşitli eğilimler, gıda işlemede temizoda kullanımını artırmaktadır. Beslenme endişeleri, genel gıda kalitesine ve minimal işlenmiş gıdaların tüketimine olan vurgunun artmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda, katkı maddeleri ve koruyucuların kullanılmamasına yönelik güçlü bir tercih tüketiciler tarafından sergilenmektedir. Gıdalar, örneğin yoğurt, peynir ve diğer süt ürünleri, meyve suları, aromalı sütler ve mezeler, özellikle çevresel mikroorganizmalar tarafından kolonileşmeye karşı savunmasızdır.
Gıda işlemede güvenli bir üretim için üretim bölgesindeki hizmetlerin ve çevresel kontrolün çok dikkatli ve iyi planlanması gerekmektedir. Üretim alanındaki hava ve içerdiği partiküller üretilen gıdanın mikrobiyolojik kontaminasyonu ve yabancı maddelerin gıdaya bulaşmasına neden olabilmektedir. Mikroorganizmalar havada çok kısa bir ömre sahip olup, stabiliteleri ortamın bağıl nem, sıcaklık, oksijen seviyeleri, güneş ve ultraviyole (UV) ışınım ve kimyasal faktörlere bağlıdır. Mikroorganizmaların büyüme fazını, ortamdaki mikroorganizmaların canlılığı etkiler. Bakteriyel sporlar vejetatif hücrelere göre daha kolay hayatta kalırlar.
Gıda sanayiinde proses edilmiş havanın tanımlanmış ortam koşullarına “temizoda” uygulamaları ile ulaşılabilir. Gıda ve içecek sanayiinde temizoda teknolojisinin kullanımı hassas proseslerde biyokontaminantların kontrolünü sağlamaktadır. Bu teknolojinin, termal inaktivasyonun (pastörizasyon, sterilizasyon ve kurutma) uygulandığı veya derin dondurma uygulamalarında kullanımı uygulanabilir değildir. Temizoda teknolojisi uzun raf ömrü istenen ürünlerde koruyuculara bir alternatiftir. Yiyecek ve içecek uygulamaları için uygun hava temizleme sınıflarının; üretilen ürüne bağlı olarak, planlanan veya yeniden yapılandırılan süreç çerçevesinde risk analizi kullanılarak seçilmesi gerekir.
Ekipman ve yüzeyler için uygun temizlik işlemleri gıda sanayiinde kurulan temizoda teknolojisine göre adapte ve valide edilmelidir. Uygun hava akışını içeren iyi tasarlanmış bir işletme planı havadan kontaminasyon oranını düşürmeye yardımcı olur. Bunun için hava akışını değiştirmek ve hava akışını en aza indirgemek iki yaygın yoldur. Havadaki mikroorganizmaların taşınması 'temiz' ve 'kirli' alanlar arasında duvarlar inşa ederek veya uygun hava akımlarıyla ‘kirli’ alanlardan ‘temiz’i ayırmak gerekmektedir. Süreçler arasındaki mesafeler, kapı operasyonları ve üretim prosesinde hava akışı da işlem düzeninde düşünülmelidir.
Özellikle gıdaları korumak için kullanılan havanın arındırılarak gıdanın kontaminasyonu önlenebilir. En önemli kontaminasyon kaynağı olan üretim malzemelerinin prosese girmeden önce gerektiği şekilde korunarak gıdanın kontaminasyon riski azaltılmalıdır. Kullanılan yüzey malzemelerinin sert, gözeneksiz, pürüzsüz ve temizlenebilir olması çok önemlidir.
Tüm ekipmanlar, temizoda ve hijyen gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanmalıdır. Tüm ekipmanlar kontrol ve muayene için erişilebilir olmalı ve tesisler denetlemelere ile temizliğe izin verecek yeterli ışık ile donatılmalıdır. Tavan, duvar ve döşeme elemanları yangın ile ilgili tüm yönetmeliklere uymalıdır. Koruma, ses ve ısı yalıtımına dikkat edilmelidir. Temizoda kapılarının mümkün olduğunca az yatay yüzey içermeleri ve kapılarda eşik olmamasına dikkat edilmelidir. Temizoda malzemelerinin operasyonel ve performans gereklilikleri olan direnç, temizlenebilirlik, mukavemet, dayanıklılık, darbe direnci ve frekansı çerçevesinde inşaat malzemelerinin işleyişi değerlendirilmelidir.
Havadaki bulaşma, uygun hava akışı kontrol edilerek azaltılabilir. Havalandırma sistemleri iyi tesis tasarımı ile hava akışı ve dağılımı kontrol edilmelidir. Hava, ürün işleme alanlarında doğru tasarlanmış ve düzenlenmiştir. Gıda işleme alanlarında işlenecek ürün ve diğer malzemelerin (ambalaj malzemeleri) alım alanları hava kirliliği riski yüksek noktalardır. Basit bir temizodada hava değişimi en az 15-20 kez/saat olmalıdır. Gıda endüstrisinde, hava filtrelerinin seçimi güvenilir işleyiş ve maliyet etkinliği üzerine kurulmuştur. Tüm filtreler, gıda işleme ile uyumlu olmalıdır.
Gerekli filtrasyon seçimi gıda işleme teknolojisine göre yapılmalıdır. Örneğin sterilizasyon işlemi ile koruyucular kullanılarak yapılan işlemlerde farklılık olmaktadır. Bir gıda işlemede ihtiyaç duyulan hava filtreleri genellikle bariyer türü olup, içerisinde toz parçacıkları ve mikroorganizmaların çoğunluğu yakalanabilir ve tutulabilir. Hava basıncı kontrolü sistemin gerekli olduğu yerlerde ürün kontaminasyon oranını en aza indirgemek için çok önemlidir. Yüksek basınç en temiz bölgede 45 Pa, daha az temiz bölgede 30 Pa, değişim alanında 15 Pa ve tesis odasında 5 ± 15 Pa iyi bir basınç gradyanı verir. Üretim tesisindeki pozitif basınç, ortamda kontaminasyonu önlemeye yardımcı olur.
Temizodanın tasarımda örneğin gıdanın ambalaj şekli ve büyüklüğü, gıdanın sıcaklığı, üretim hattı hızı, çalışan hareketleri ve trafiği, oda geometrisi ve giriş-çıkış ve egzoz noktaları çok önemlidir. Gerekli sıcaklık ve nem kontrolü temizodalarda önemlidir. Çoğu gıda üretimlerinde ortamda nem yüksek olmakta, oluşan kondens de mikrobiyolojik risk artmaktadır. Bu da süreçteki sorunlara neden olabilmektedir.
Personel, genellikle temizodada havadaki mikroorganizmaların baskın kaynağıdır. Üretim alanlarında çalışan işçiler, prosedürleri tam olarak anlamalı ve uygunsuz eylemlerden kaçınarak mikrobiyolojik riskleri azaltmalıdırlar. Çalışanların giyimleri bir temizodada üretilen ürünlerin korunmasına yönelik olmalıdır. Çalışanların giysileri, ortama lif ve parçacık vermeyen yıkanabilir veya tekrar kullanılabilir veya atılabilir olmalıdır. Bariyer işlevine ek olarak bir temizoda hazır giyim sisteminin giyilme konforu da önemli bir kriterdir. Temizoda giysi kumaşları genellikle yüzey filtreleri gibi davranır, bu da bariyer anlamına gelir.
Çalışanlar ile hava arasındaki etkileşim sonucu oluşan potansiyel risk durumları, hareketler ve havadaki kirleticiler birlikte tahmin etmek zordur. Mikrobiyolojik ölçüm yöntemleri ve değerlendirmeler, sezgisel sistematik olmayan yaklaşımlar, hava arasındaki etkileşimin bilgisi, hareketleri ve kirleticilerin dağılımı hayati bir rol oynamaktadır. Tek yönlü hava akışıyla korunan temiz zonlarının mikrobiyolojik değerlendirmesi hava hareketlerinin görselleştirilmesiyle birlikte risklerin sınırlandırılması (LR) kavramı, parçacık testi ve risk faktörünün hesaplanması ile hangi riskler sınırlı olabilir durumunda LR yöntemi başarıyla kullanılmaktadır.
Birçok gıda üreticisi, tehlike unsurlarını biyoerosolü izleyerek gerçekleştirmektedir. Yasal gereksinimleri karşılamak için Kritik Kontrol Noktası (HACCP) analiz sistemi, epidemiyolojik verileri toplamak ve havanın ürünler üzerindeki etkisini belirlemek üzerine kuruludur. Gıda endüstrisinde havada bulunan mikroorganizmaların hem canlı hem de toplam sayısının değerlendirilmesi yapılmaktadır. Bir örnekleme stratejisi belirlemek için örnekleme yöntemi, etkinliği ve spesifik olması, duyarlılık düzeyinin yanı sıra sonuç için istenen hız önemlidir. İzole edilmiş proseslerin hava temizliği gibi ölçütler kullanılmalıdır.
Temizodalar için parçacık sayacı çok önemli olup toplam parçacık sayımı belirlenerek mikroorganizmaların olası kontaminasyon riski önlenebilir. Örnekleme sürecine ve amacına dikkat edilmelidir. Örnekleme periyodu alanın yeri, tarih ve saati, örnek alma, ortam sıcaklığı ve nem koşulları, havalandırma işlevleri ile örnekleme sırasında sistem, bölgedeki personel, örneklenen havanın hacmi, örnek toplama yöntemi, örneklerin laboratuvarda kullanılan ortam ve inkübasyon süresi ve sıcaklığı önemlidir.
Belli bir boyutta parçacık toplamada bir örnekleyicinin etkinliği başlıktaki hava hızı önemlidir. Girişte çok düşük bir hız olması ilgi parçacıklarının toplanamamasına, çok yüksek olması ise yüksek bir sonuç vermesine neden olur. Kesme kuvveti, sedimantasyon veya yerleşim plakası tekniği, darbeler, santrifüj örnekleyicileri ve filtrasyon teknikleri mikroorganizmalara ciddi hasar verebilir. Piyasadaki optik partikül sayaçları arasında lazer difraktometreler, faz-doppler sistemleri, yoğunluk-dekonvülasyon sistemleri ve lazer-partikül interasyon sistemi / görüntü analizörleri kullanılmaktadır. Kullanılan diğer partikül sayaç teknikleri aerosol analizörleri ve diferansiyel hareketlilik analizörleri ile LIDAR teknolojisindeki elektrikte kullanılan elektrik hareketlilik tekniklerini içerir.
Yerleştirme plakalarının havadaki parçacıkları toplama kabiliyeti, parçacık üzerindeki yerçekimi kuvveti ve kütlesine bağlıdır. Yöntem niceliksel değildir ve yüksek aerosol konsantrasyonlarında sayılamayan sayıdaki koloniler sorun olabilir.
En yüksek mikrobiyolojik seviyeler, toprakla ilgili olan örneğin sebzelerdir. Gıda işlemede, bazı mayaların, küflerin ve bakterilerin konsantrasyonunun artması koşullara göre gerçekleşebilir. Bu da hem üretilen ürünler hem de çalışanlar için tehlikeli olabilir. Gıda endüstrisi perspektifi, havadaki mikroorganizma konsantrasyonunun artması sırasında doğru sanitasyon uygulamaları ile eşzamanlı olarak işlenen gıdaların raf ömrünü uzatmaktadır.
Gıda endüstrisinde hava dezenfeksiyonu HEPA filtreleriyle sağlanır. Mikrobiyolojik yaşayabilirliği azaltmak için kullanılan diğer yöntemler havadaki mikrobiyolojik yükü azaltmada kimyasal sisleme, ozon ve UV radyasyonunu içerir. Dezenfektanlar sıklıkla soğutulmuş gıda endüstrisinde sisler halinde uygulanır. Dezenfeksiyon, ek koruma olarak görülmelidir. Daha agresif olan dezenfektanlar örneğin perasetik asit veya aldehit formülasyonları ayrıca dikey dezenfeksiyon etkisini artırabilir. Sislerde klor konsantrasyonu çok yüksek olmalıdır; 500 mikrogram/ml. Bununla birlikte, 10 mikrogram/ml'lik bir konsantrasyon zaten rahatsızlık vermektedir.
İşletmelerde çalışan personel için en iyi sisleme etkisi, sis damlacıkları çapı 10 ± 20 mikrometre'dir. Temizoda çalışmalarında sisleme diğer dezenfeksiyona kıyasla kontrol edilemez ve etkisizdir. Bu nedenle ozon uygulaması ve UV ışınlarının kullanımı gibi diğer yöntemler uygulanır. Daha fazla ısıl işleme tabi tutulmadan tüketime yönelik ürünlerde mikrobiyal kontaminasyonu önlemek için temizoda uygulamaları yapılmalıdır. Ürünlerin raf ömrünün doğru bir şekilde planlanarak üretilmesidir. Katkı maddeleri kullanılmadan üretimleri gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Dahası, yüksek düzeyde hijyen sürecinin temizodada olduğu süreç boyunca da tutulması gerekir PET’lerde ambalajlanan içecekler için şişeleme alanında ihtiyaç duyulan temizoda alanlarının uygulamaları endüstride gerçekleşmiştir. Bu ambalajlar ürünlerin pastörizasyon sıcaklığına dayanamazlar. Koruyucu madde kullanmadan aseptik dolum istenmektedir. Dolum ekipmanı bir temizoda içinde şişe durulama, doldurma işlemlerinin kritik aşamaları tek yönlü hava akışı ile kompakt temiz bir alanda yapılmaktadır. Dolum işlemi tamamen otomatiktir ve dolum işlemini durdurmadan kritik alana operatör müdahalesi mümkündür.
Aseptik ürünler, tekli servis (250 ml) ve çoklu servis (1.000 ml) meyve suyu ve içecek pazarında hâkimdir. Bu pazar, süt ürünleri, şarap, su ve domates ürünleri ve bir litrelik ambalaj dâhil olmak üzere ek ürün gruplarına da uygulamalar genişlemektedir. Aseptik işleme, İsviçre'de yoğurt, steril süt veya yumuşak peynirlerin doldurulması veya işlenmesi ve İsveç'teki sosis paketlemesi için sıklıkla kullanılmaktadır. Bazı büyük tesisler, ISO Sınıfları 8 ve 9 olarak sınıflandırılabilecek alanlardadır. ABD'de Jerome Cheese Co., Idaho'daki tesisinde, 140.000 metrekarelik peynir ve peynir altı suyu ürünleri işletmesi buna en iyi örnektir. Tesis, 130.000 CFM 95 yüzde filtrelenmiş hava sağlayan dört büyük ısıtma ve havalandırma sistemine sahiptir. Bu, saatte 15-20 hava değişikliği sağlar. Hava, proses alanlarından dışa doğru akmaktadır.
Bira fabrikaları, doldurma işlemini çevreleyen ortamdaki kirleticilerin kontrol edilmesi gerektiğini bilmektedirler. Doldurma işleminin sağlıklı gerçekleşmesi için tavanların içindeki HEPA filtrelerinin kullanımı ile temizlik odalarına yönelik bir hareket olmuştur. Gıda, ilaç ve endüstriyel alanlar için temiz ortamlar konusunda uzmanlaşmış Güney Amerika şirketi Control de Contaminacion de Colombia, bira için aseptik dolum için bir ISO Sınıf 5 (Sınıf 100) ve ISO Sınıf 6 (Sınıf 1.000) temizoda uygulamasını geliştirmiştir. Meyve suları ve alkolsüz içecekler dolumunu portföyüne ekledi. Geleneksel sistemdeki tünel tipi pastörizasyon veya sıcak dolum ile meyve suyu ve benzeri ürünler işlenmektedir. Kontrollü pastörizasyon ve daha düşük termal işlemle aseptik dolum, aksine, düşük sıcaklık uygulaması ile üründe kalite korunumunu sağlar. Birada, aroma profili ve tazelik gibi organoleptik özellikleri geliştirir. Ayrıca daha uzun raf ömrü ile sonuçlanan daha fazla ürün stabilitesi sağlar. Meyve suları, tünel pastörizasyonu ile ortaya çıkan uzun süre yüksek sıcaklıklara maruz kalmanın sonucu olan denatürasyondan kurtulur. Sonuç olarak, aroma, tat ve renk gibi organoleptik özellikler geliştirilir.
Hazır yemek pazarının genişlemesi, temizoda teknolojisine olan talebi arttırmada bir faktör olmuştur. İsveç bu alanda bir lider olmuştur. Un ve unlu mamul üreticilerinin de temizoda teknolojisi uygulamalarına tercihleri artmaktadır. Örneğin Japonya'da Chiyoda Construction, Kobe şehrinin Nada Ward kooperatifi tarafından yaptırılan genel bir gıda fabrikası tasarladı. 3000 m2'lik bir alana sahip olan Kobe Rokko Adası'ndaki sekiz katlı bir binada bulunan fabrika, temiz teknoloji içermektedir. Fabrika çeşitli ekmek ve şekerleme çeşitleri, soya fasulyesi lordu, erişte ve birkaç geleneksel Japon gıdası üretmektedir. Biyolojik temizoda, şekerleme endüstrisi tarafından kullanılmaktadır. Yeni, giderek daha karmaşık ve dekore edilmiş şekerleme ürünlerinin geliştirilmesi, kontrollü ortamlara (sıcaklık ve nem, bakteri seviyeleri, vb.) üretimler hedeflenmektedir. Üretim otomasyonuna duyulan ihtiyacın daha iyi kaliteyi ve dayanıklılığı sağlamak için yoğunlaşmasına neden olmuştur.
Yarıiletken endüstrisi ve ilaç endüstrisi, ISO Sınıf 4 (Sınıf 10) veya daha iyi bir yerel çevre sağlamak için izolatörleri giderek kullanmaktadır. Şimdi, LaCalhene gibi izolatör tedarikçileri, gıda endüstrisinin de bu teknolojiyi benimsediğini bildirmektedirler. Bunun nedenleri ise şunlardır:
- Hijyen – İzolatör, ürünü çevre ve operatörler tarafından bulaşmaya karşı koruyan steril bir ortam sağlar. Patojenik ve alterasyon mikroorganizmalarından koruma sağlar.
- Pazarlama – İzolatörlerin kullanılması, doğal korunmasız ürünlerin geleneksel korunma işlemlerine başvurmadan üretilebileceği anlamına gelir ve bu nedenle ürünlerin ne dokusu ne de tadı etkilenir.
- Maliyet tasarrufu – İzolatör kullanımı, ultrakern ünitelerin kurulum ve işletme maliyetlerini düşürür ve ürün raf ömrünün doğal bir şekilde artmasını sağlar. En yaygın ve sık uygulanan uygulamalar dozajlama, dilimleme, dolum ve steril koşullardaki ürünlerin veya bileşenlerin aktarımıdır. İzolatörler steril üretim hatlarında, pilot tesislerde ve Ar-Ge laboratuvarlarında kullanılabilir. En doğrudan etkilenen bölgeler bozulabilir içecekler, süt ürünleri, soğuk etler ve deniz ürünleri, hazır yemekler, fırın ve hamur işleri ve taze ürünlerin ambalajlanmasıdır.
Paketlenmiş pişmiş et ürünleri tüketime yönelik yüksek riskli ürünlerdir. Daha fazla pişirme yapmadan. Bu türlerin bulunduğu tesislerin güvenliğini sağlamak için ürünlerin üretildiği durumlarda, tesisler yasal mevzuata uygun olmalıdır. Bu hava sıcaklığının 12 ºC'nin altında olması ve çapraz kontaminasyonun önlenmesini içermelidir. Örneğin, mikrobiyolojik kirlenmeyi önlemek için temizoda uygulamaları yapılmalıdır. Hazırlanmış dilimlenmiş et ürünlerinin üretiminde temizoda paketlemesi yapılmadığından ambalaj sonrası ikinci bir pastörizasyon gerekmektedir. İlave ısıtma işlemi, ürünün tadı ve dokusunu azaltmaktadır.
Et ürünleri için yüksek özenli bir üretim hattının tasarım sürecinde temizoda koşullarında paketleme ile hava için uygun bir seviye seçiminin yanı sıra temizlik, yeterli hava arıtım ekipmanı ve uygun giyecekler ile tesislerin planlanması ve personel eğitimi önem kazanmaktadır. Tüm sürecin önemli bir kısmı temizlik planlaması ve temizoda pratiğini yerine getiren dezenfeksiyon programıdır.
KAYNAKLAR
ANON, 2004: Guidance for Industry, Sterile Drug Products, Produced by Aseptic Processing - Current Good Manufacturing Practice, U.S. Department of Health and Human Services Food and Drug Administration, Center for Drug Evaluation and Research (CDER), Center for Biologics Evaluation and Research (CBER), Office of Regulatory Affairs (ORA), 63 s.
ANON, 2012: Total support for materializing the ideal cleanroom, CLEANROOM TOTAL SOLUTION, Fuji Electric, 34 s.
ANON, 2017: What to know when considering a clean room, Simplex, 8 s.
SCHULER, G. A., MAXCY, P. N., REYNOLDS, A. E., HURST, W.C. 1999; Cleaning, Sanitizing & Pest Control Food Processing, Storage and Service Areas, 16 s.
WIRTANEN, G., MIETTINEN, H. PAHKALA, S. E, ve VANNE, L. 2002: Clean air solutions in food processing, VTT PUBLICATIONS 482, 100 s.
___________________________________________
Yazar Hakkında
1980’de Ege Üniversitesi, Gıda Fakültesinden mezun olan Y. Birol Saygı, 1984 yılında yüksek lisansını, 1989 yılında doktorasını tamamlayarak 1991 yılında doçentliğini aldı. Profesyonel hayata Pınar Süt/İzmir’de başladıktan sonra, Ege Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. Daha sonra MEPESAN/Antalya şirketinde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. TÜBİTAK, Marmara Araştırma Merkezi, Gıda ve Soğuk Tekniği Bölümünde (Gebze) Uzman olarak çalıştı, BAYCAN sakızlarında Yönetim Kurulu Danışmanı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. 1996-2015 yılları arasına DÖHLER Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile KONFRUT Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. şirketlerinde Genel Müdür Yardımcılığı yaptı. 2016 yılından bu yana Bilgi Üniversitesi’nde Doçent olarak görev yapan Y. Birol Saygı, aynı zamanda GÖKNUR A.Ş./Ankara şirketinin Genel Müdür Yardımcısıdır. İngiltere, Almanya ve Kanada’da araştırma kuruluşlarında çalışmış olan, gıda ve özellikle içecek sektörlerinde ürün geliştirme, stratejilerin belirlenmesi ve yönetilmesi, planlama, yatırımlar konularında görev yapan Saygı ayrıca, kurucu ortağı olduğu “ATON Danışmanlık” şirketinde gıda sanayiine yönelik danışmanlık hizmetleri vermektedir.